Neden, niçin, bir de ben kimim?


"Gezmenin parayla doğrusal bir ilişkisi olduğunu düşünenlere, vakitsizlikten dert yananlara ya da tatlı evinden ayrılmaya üşenip bahanelere sığınanlara sesleniyorum! Ve kendine verilen sözlerin aslında en değerlileri olduğunu düşünen, ama en çok da kendinden kaytaranlar, evet evet siz! Haddim olmayarak ve ortak noktalarımızın çokluğuna dayanarak bu blogun sizlere ilham olmasını diliyor ve her ayın bir haftasonunu keşfe ayırmaya söz vermiş bir -beyaz yakalı-/sıkışık zamanlı olarak, bu blogla kendime verdiğim sözü tutma yolunda koca bir adım atıyorum."

Blogu ilk açtığımda yazdığım tanıtım yazısı buydu. O zamanlar bir beyaz yakalıydım, su anda İsviçre'de bir doktora öğrencisiyim. Yurtdışına taşınmak dev bir değişiklik gibi görünse de, plazadan doktoraya transfer olunca sışık zaman namına pek de bir şey değişmedi! Ama hayat tarzı ne alemde derseniz, onda değişiklik çok! Aksam yemekleri mantarlı ve patatesli yumurta arasında gidip gelirken, evde kendi yoğurdunu mayalayan biri oldum mesela :)

Bu blogda da hem bu "değişiklikleri", hem de bolca "keşfetme" güzellemesiyle gezi anıları bulacaksınız. Tabi hepsinin üzerinde de biraz İsviçre sosu. Belki biraz da felsefe yapip, kendi sınırlarını keşfetmeye de gireriz, meydan okumalar falan derken, belli mi olur?


 

No comments:

Post a Comment