İsviçre, dünya savaşlarından beri tarafsız konumunu hep korumuş. Hala da Avrupa Birliği'ne üye olmayarak etliye sütlüye karışmayan bu tavrını sürdürüyor.
Birinci Dünya Savaşı sırasında ortam karışıkken, savaştan çok uzak bir felsefe gerektiren olimpiyatlar için tarafsız bir yere ihtiyaç duyulmuş. hal böyle olunca da olimpiyatların babası kabul edilen Pierre de Coubertin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin ana merkezini Paris'ten Lozan'a taşıma kararı almış. O gün bügündür de merkez burada. Lozan da bu merkez fikrinin hakkını vermiş bir şehir. Şehrin muhtelif yerlerinde olimpiyatlara dair şeyler bulmak mümkün. Bunlardan biri de bir sonraki olimpiyatlara geri sayan sayaç! 2020 Kış Gençlik Olimpiyatları'na Lozan'a bekleriz :)
Showing posts with label olimpiyat müzesi. Show all posts
Showing posts with label olimpiyat müzesi. Show all posts
Tuesday, September 29, 2015
Saturday, September 26, 2015
Lozan tavsiyeleri 1: Olimpiyat Müzesi
Lozan’da bir
gününüz var ve ne yapsam mı diyorsunuz? Açıkçası, turist olarak bir günlüğüne
Lozan’da bulunmayı planlayan biri için ideal bir program değil, zira eminim ki
daha eklenecek çok yer vardır. Ancak yaklaşık 130 bin nüfuslu bu güzide
şehrimizde önümüzdeki 4-5 sene yaşayacak biri, Lozan’ı hafta sonlarına
bölüştürmek istediğinden, onun için oldukça ideal bir programdı. Belki size de
bir fikir verebilir.
Burada klasik bir
Cumartesi günü önce postaneye gidip hafta içi sana teslim edilemeyen paketleri
almak, sonra da markete gidip haftalık alışverişini yapmakla başlıyor
(kahvaltıdan sonra elbette!). Aslında bu işleri azar azar hafta içine kaydırmak
lazım ki Cumartesi 18:00 dedin mi kapanan yerlerini tadını çıkarmaya daha çok
vakit olsun!
O gün ilk durak
Olimpiyat Müzesi’ydi! İsviçre’nin en çok ziyaret edilen ikinci müzesi imiş.
Kişisel olarak benim de en çok etkilendiğim müzeler arasında yer alıyor,
birincilikte ise Gaziantep Zeugma Müzesi var (Bunu böyle söylemek iddialı
oluyor, biraz alt kategorilere bakmam lazım çünkü Londra, Paris, Berlin görmüş
kişilerin bu listeyi kolaylıkla yapabilmesi imkansız!).
Olimpiyat Müzesi
1993 yılında Lozan’da kurulmuş ve şu an dünyadaki en geniş arşive sahip
olimpiyatlar hakkında! Müze gölün hemen kenarında, hatta şu an göldeki bir
gemide geçici bir sergi de bulunuyor. Müzenin bahçesine girişinizden itibaren
ilginç şeyler sizi karşılamaya başlıyor. İşte bahçedeki heykellerden bazıları:
Müzenin hakkını vermek istiyorsanız en az 2 saat ayırmalısınız çünkü oldukça büyük. Sporcuların kıyafetleri, afişler, meşaleler, tarihçe, olimpiyatlarda yaşanan önemli olaylar, açılışta giyilen kıyafetler gibi pek çok ilginç nokta var. Koleksiyonun sonunda ise bir olimpiyat sporcusu olmak için gereken özellikler sıralanmış ve bu özelliklerinizi test etmenize yarayan çeşitli oyunlar bulunuyor. Oyunlara biraz kendimizi kaptırdığımız için orada fotoğraf çekmeyi atlamışım :)
Sporu sadece amatör olarak yapan biriyim, izlemeye de özel bir ilgim yok. Ama müzenin atmosferi çok etkileyici, öyle ki zaman zaman gözlerimin dolduğu oldu. Herkesin, özellikle de genç ve çocukların ziyaret etmelerini çok önemsiyorum bu nedenle. Umarım biraz olsun heveslendirebilmişimdir. Sizi fotoğraflarla baş başa bırakıyorum! Bu arada, bilet tam 18, öğrenci 12 frank. Ve üzerinde tüm gün geçerli olduğu yazıyor. Müzeden çıkarken biletleri girmekte olan birine vermediğimize üzüldük sonra.
Elde dikilmiş olimpiyat bayraklarından biri, 1914'e ait |
Kadınlar Olimpiyatlar'a ilke kez 1900'de Paris'te katılmış. Beauvoir'a selam olsun! |
Moschino tarafından olimpiyatlar için hazırlanmış İtalyan Alpleri göndermeli muhteşem elbise |
Subscribe to:
Posts (Atom)