Tuesday, October 20, 2015

Kendime Meydan Okuyorum: Yemeği Evden Getirmece

Bu kendine meydan okuma işini sevdim! Hem hayata renk, haftaya bir amaç katıyor, hem de sınırlarını görmene yardımcı oluyor.

Bu seferki meydan okumam aslında pek çok yönden faydalı. Eskiden var olan, ama şimdi Türkiye'de rastlaması imkansıza yakın bir alışkanlık: öğle yemeğini evden getirme.

Burada kişilerin yaklaşık %65'i yemeklerini evden getiriyor. Öğle saatlerinde okuldaki mikrodalganın önünde upuzun bir sıra oluyor, buradan anlayın! Süpermarketlerin çıkışlarında serbest kullanımda birer mikrodalga olmasını saymıyorum bile.

Bu adeti İsviçreli kişilerle de konuşma fırsatım oldu. Ben her gün yemekhaneden yerken, onlar da masada bir güzel evden getirdikleri yemeklerini yiyorlardı. "Buradaki yemeği beğenmiyorsunuz, o yüzden mi evden getiriyorsunuz?" soruma ise "Yoo, bence yemekler çok güzel ama böyle daha ekonomik oluyor" cevabı aldım. Bunu diyen de dünyanın en zengin ülkeleri listelerinde her daim ilk 3'te yer alan İsviçre vatandaşı! Sebeplerden biri; ekonomik.

Bir diğer konu ise dışarıdaki çok sayıda kişi için hazırlanan yemeklerin, kullanılan malzemelerin kalitesi ve bu yemeklerin lezzeti. Hijyene çok girmiyorum, o konuda öldürmeyenin güçlendireceğine inananlardanım. Ama özellikle üniversite yemekhanesinde her zaman aranılan lezzette yemek bulunmadığı bir gerçek.

Son motivasyon kaynağım ise kendimi kendime kanıtlamak istememdi. Vakit ve enerji yoksunluğundan yakınırken, akşam yemeği yapmanın bile zor geldiği, yemeksepeti'ne talim yaşadım yıllarca. Şimdi ise hem akşam yemeğimi, hem de öğle yemeğimi kendim hazırlamak! Vaay, o kadar vaktim var mı benim? :)

Kaplar ve mandalinalar hazır!


Haftasonu sonuçları paylaşmak üzere, hoşçakalın!

*Günlük menülerimi takip etmek için >> https://instagram.com/12ay12yer

No comments:

Post a Comment